for Dummies Türkiye, bir Nobel Yaşam markasıdır.
Blog
Son Yazılar
Bir randevuda işler iyi gitmediğinde...



Şununla yüzleşelim; herkes sizi sevmek zorunda değil, siz de herkesi sevmek zorunda değilsiniz. Hayat böyle. Biri sizi tekrar görmek istemediğinde kendinizi kötü hissetmeniz normaldir; ama söz konusu insan sadece bir insandır, o fikir, tek bir insanın fikridir, yaşadığınız randevu, tek bir randevudur. Acınızdan kurtulmanız için yerin yarılıp sizi yutmasına gerek yok. Neşelenin. Aslında yarı berbat bir randevu, randevu tanrılarının lütfu olabilir. Düşünsenize, bu tecrübe kendinize, beklentilerinize, gönderdiğiniz işaretlere, çıkmayı seçtiğiniz insanlara, davranışlarınıza, rahatlık seviyenize, olduğunuz kişiyi göstermenize bakmak için bir fırsat olabilir.

Not: İnternet üzerinden tanıştığınız insanlarla çıktığınız randevuların kötü olma ihtimali, yüz yüze tanıştığınız insanlarla çıktığınız randevuların kötü geçme ihtimalinden çok daha yüksektir. İnternet, aranızdaki kimyaya ya da fotoğrafın çekildiği zamana dair ipucu vermez.

Partneriniz sizden nefret ettiyse…

Bu başlıkta, mide çalkalayan, cesaret kıran, tatsız ihtimalden, yani karşınızdakini etkileyememiş olmanızdan söz edeceğiz. Burada, randevunuz sizin için değilse de, karşı taraf için berbat geçmiştir. Bu sayfayı hemen çevirme isteğinize karşı koyun. HERKESİN başına gelebilir!

En önemli nokta, aşırı hassas ya da anlayışsız davranmamaktır. Yapmanızı istediğim son şey, partnerinizin karşısına oturup beden dilini özümseyerek, randevunuzun fiyasko olup olmadığını anlamaya çalışmanızdır. Randevular, ikinizin de bir iki saatliğine hoş vakit geçirmesi için, gözünüzü karartmanızı gerektirir. Olumlu düşünün. Randevuda yaşadığınız her şeyle başa çıkmak için, eğlenebileceğiniz düşüncesine başvurun. Tam tersini gösteren kanıtlar varsa, yeniden değerlendirin. Hayat, ruh hâlinize göre renk değiştiren yüzüklere benzemez. Uyarı levhalarının birkaçından söz edeceğim ama partneriniz eğleniyor mu, yoksa elinde dondurma kovasıyla evde oturmayı tercih mi eder sorusunun yanıtı için bağlama başvurmalısınız.

Esneme, sıkılma göstergesi olabileceği gibi, gerçekten zor bir hafta geçirmenin göstergesi de olabilir. Saatine bakması, bir an önce oradan kaçmak istediği anlamına gelmez. Belki bu, eski bir alışkanlıktır, belki de saat yenidir. Belki de utandığı için göz teması kurmuyordur; sinsi olduğu ya da ne kadar eğlendiğini görmenizi istemediği için değil. Sosyal becerileriniz yetersiz olduğundan sohbetiniz tıkanmıştır, konuşmak istemediği ya da sizinle ilgilenmek istemediği için değil. Bütün duyularınızı (altıncı hissiniz olan içgüdüleriniz dâhil) kullanarak, partnerinizin ne anlatmaya çalıştığını anlayın. Biraz rahatlayın.

Ben mi paranoyağım?

Partnerinizin size çok bayılmadığını hissettiğinizde, şüphesiz şu soru içinizi kemirecek: “Haklı mıyım, yoksa paranoyaklaşıyor muyum?” İyi soru! Randevu, duygusal bir tecrübedir. Savunmasızsınızdır. Neredeyse hiç tanımadığınız birine kendinizi anlatıyorsunuzdur. Gerçekten çok korkutucu bir şey bu. Kendinizi biraz güvensiz hissetmeniz, dünyanın en normal şeyi. Ayrıntıları yanlış okumuş, esnemeyi, bakışı yanlış yorumlayarak, randevu krizinin eşiğinde olduğunuzu hissetmiş olabilirsiniz. Özellikle geçmişiniz randevu fecaatleriyle doluysa böyle hissetmeniz çok normal. (Gerçi kimin geçmişi öyle değil ki?) Ama durum böyle olmayabilir. Esneme, bazen bir çeşit uyku bozukluğudur. Saate bakmaya gelince, o da erken kalkmak zorunda olan insanların, harika zaman geçirseler bile yapmaları gereken bir şeydir. Bu yüzden, randevunuzun üstünü çizmeden önce, paranoyak olup olmadığınızı anlamak için kendinize şu soruları sorabilirsiniz:

✓ Bu randevuyu mahveden ben miydim?

✓ Bu ilişkinin yürümeyeceğine, randevudan önce karar vermiş olabilir miyim?

✓ Partnerimin söylediği her şeyde “saklı bir anlam” mı arıyorum?

✓ Kafayı, nasıl göründüğüme mi taktım?

✓ Partnerim yanlış anlaşıldığını söyleyip duruyor mu?

✓ Aşırı hassas olduğum daha önce söylendi mi?

✓ Daha önce bana “paranoyak” diyen oldu mu?

✓ Gerçek olan ne, yanılsama olan ne? Yeni bir randevuya mı ihtiyacım var, yoksa tıbbi müdahaleye mi?

Yukarıdaki soruların çoğuna “evet” dediyseniz, partnerinizden vazgeçmeden önce gerçekleri görmeyi öğrenmelisiniz. Yoksa, randevuya çıkmaktan bile korkmaya başlarsınız.

Tecrübe ettiğiniz şeyi, sizin yerinize en yakın arkadaşınız yaşayıp size anlatmış olsaydı, aynı tepkiyi mi verirdiniz? Bunu bir düşünün. Sakinliğinizi korumalı mısınız, yoksa sağlık görevlilerini mi aramalısınız?

Kadınlar ve Erkekler için Manita Yapmak for Dummies

Manita yapma yolunda işinize yarayacak güvenilir ipuçları ve öğütler Eğlenceli bir cumartesi gecesi randevusu ya da “sonsuza kadar mutlu yaşadılar” diye biten ...

Kitabı görüntülemek için tıklayın.
Tarih: 17.10.2019
Etiketler: İlişki, Randevu, Buluşma, Manita Yapmak, For Dummies


Facebookta Paylaş | Tweetle