for Dummies Türkiye, bir Nobel Yaşam markasıdır.
Arkasını toplamak başkasının sorumsuz davranışlarının doğal sonuçlarını telafi etmeye yönelik olarak sunulan yardımdır. Ayrıca başa çıkabileceği veya çıkması gereken konularda bile başkası için sorumluluğu almayı da içerir. Genellikle Alt Ben, arkasını toplaması konusunda Üst Ben’i rahatsız edecek, onu suçlayacak ve yönetecektir.
Başlarda arka toplayanlar; alkol bağımlılarının içme davranışının sonuçlarına maruz kalan ve arkasında bıraktığı çöpleri toplayan, onun patronuna ve arkadaşlarına bahaneler üreten, alkoliği yatağına taşıyan, gerekirse onu nezaretten çıkaran ve diğer bulaştığı pisliklerden toplayan kişilerdi. Sonuçta alkolikler, alkolik olduğunu inkâr ederek kendileri bu hastalığın sonuçlarından iyice zarar görene kadar bundan kurtulmaya karar vermezdi. Danışmanlar, değişim baskısının başkalarından gelmemesi gerektiğini, alkolün kişinin yaşamına verdiği ciddi zarar sonucunda değişimi kendisinin istemesi gerektiğini düşünüyordu. Bugün ise arkasını toplamak kendine zarar verecek şekilde hareket etmeye devam eden kişileri çekip çevirme, onlara yardım etme davranışı için geçerlidir.
Arka toplayanların çok çarpık bir sorumluluk algısı vardır ve başkalarının yarattığı sorundan sorumlu olmasalar bile birilerinin arkasını toplayarak yardım etmediklerinde suçluluk duyarlar. Bu aynı zamanda kendi sorunları ile yüzleşme zorunluluğundan onları kurtarır.
Mary, zamanını sürekli olarak internette geçiren yetişkin ve işsiz oğlunu şımartmıştı. Kızgın olsa da oğluna hiçbir beklenti veya sınır olmaksızın oda ve sofra açmanın gerekli olduğuna inanıyordu ve bunu, oğlunun depresyonda olmasıyla gerekçelendiriyordu. Daha çok sevgiye ihtiyaç duyduğunu ve kendi kendini yeterince destekleyemediğini düşünüyordu. Mary’nin oğlunun arkasını toplaması, pasifliğinin ortaya çıkardığı sonuçları ortadan kaldırıyor ve kendine olan güveninin yetişkinlik sorumlulukları ile uyumsuz olması durumunu daha da pekiştiriyordu. Bunun altında yatan gerçek sebep Mary’nin bilinçsiz bir şekilde, birinin ona arkadaşlık etmesine ve muhtaç olmasına ihtiyaç duymasıydı ve bu, oğlunun kendi ayakları üzerinde durmasını engelliyordu.
